31 Temmuz 2008

Info - Feyr ve Rukk'lar

Geçen haftaya oranla daha yavaş geliyor yazılar biliyorum. Bölümleri daha uzun ama aralıklı vermeye karar verdim. Öteki türlü hem ben tükeniyorum, hem hikaye saçmalayabiliyor. Bu nedenle haftada 2-3 güncelleme olarak devam edecektir hikaye, okuyucuların bilgisine sunarım.

Neyse gelelim infoya. Geçen bölüm ilk defa adı geçen Rukk ve Feyrlerden bahsetmek gerekli sanırım. Hep bahsedeceğimi söylediğim Syrenleri ise ayrı bir bölümde, diğer bir kaç ırkla birlikte işleyeceğim.

Feyr:


Feyrler aşağı yukarı insan görünümüne sahip ancak güvenilmez karakterleri yüzünden insan medeniyetleri içinde pek tutunamamış bir ırk. İnsanlarla aralarındaki ilk dikkat çeken farkları alınlarından başlayıp geriye doğru kıvrılan boynuzları ve çift eklemli bacakları ile toynaklı ayakları. Eğer aklınıza Warcraft'taki Dreanei'ler geldiyse şekil olarak doğru yoldasınız demektir. Ancak alıntı yapan varsa Blizzarddır, ben Feyrlerin tipini belirleyeli 2 yıldan fazla oluyor. Görünüş konusunda temel aldığım kaynaklar, DnD'de yarı iblis yarı insan özelliklerine sahip olan "Tiefling"ler ve yarı elf yarı iblis olan "Feyr'i"ler (kolayca görülebileceği gibi isim de oradan geliyor) olmuştur.

Belirtilen bu temel fiziksel farklılıkların yanında, bir diğer önemli Feyr özelliği de, insanlarla aşağı yukarı aynı yaşam sürelerine sahip olsalar da Feyrlerin fiziksel olarak asla gençliklerini kaybetmemeleridir. Yaşlı ve genç Feyrleri birbirinden ayırmanın tek yolu saçlarının rengidir. Gençliklerinde simsiyah saçlara sahip olan Feyrlerin saçları zamanla gümüşe ve son olarak da beyaza döner.

Gözleri iri ve hafif oval olan Feyr'lerin göz akları yoktur. Her renkten örneği olan Feyr gözleri, karanlıkta ultraviole ışımaları algılayabilmektedir. Karanlıkta görebilmeye ek olarak çok keskin duyulara sahip olmaları ve gezgin doğaları çoğu insan tarafından engin okyanuslarda yol göstermeleri için kılavuz olarak tutulurlar.

Fiziksel farklılıkları bir tarafa, insanlar (ve diğer tüm ırklar) arasında gerçek bir yer bulamamalarının sebebi, değişken doğaları ve daha da önemlisi sadakat ve dürüstlük konusunda diğer ırkların gözünde bir miktar "yetersiz" olmalarıdır. Standart bir insanın gözünde Feyr'ler ya korsan, ya hırsız ya da cadıdır. Arada istisnalar olsa da, ne yazık ki Feyr'lerin çoğu yaşamını haydutluk yaparak yada insanları dolandırarak kazanır.

Güvenilmez doğaları yüzünden kendi aralarında bile tam bir birlik oluşturamayan Feyr'ler, insanların hakim olduğu denizlerde sürekli hareket halinde veya yine insanların ağırlıklı olarak bulunduğu yerleşimlere yakın ufak köylerde yaşarlar. Genellikle ticaret için gittikleri bu yerleşimlerde şüpheci gözler ve elleri her an keselerinde duran gergin tavırlarla karşılanırlar.

İnsanlar dışında kısmen "büyü" yapma yeteneğine sahip olan Feyr'lerin bu özelliği insan ırkıyla deyim yerindeyse "uzaktan akraba" olmaları sayesindedir. İnsanlar büyüyü bir sanat yada bir bilim olarak görürlerken, Feyrler için büyü basit bir araç olmaktan öteye gitmemektedir. Yine de bu sınırlı bakış açısı, büyülerin etkisini azaltmamaktadır. Feyr cadılarının lanetleri dünya üzerinde en çok korkulan şeylerden birisidir. Bu lanetler o kadar etkilidir ki, kurbanlar canlı canlı çürümeye başlarlar.

Feyr'lerin asıl meşhur uğraşları korsanlıktır. Okyanusların en bilinmedik, en ıssız noktalarına yerleşip, bu noktalardan çevredeki ticaret yollarına akınlar düzenlerler. Kimi zaman ufak kasaba ve köylere bile saldıracak kadar ileri gittikleri görülmüştür. Yine de bu saldırgan tavırlar seyrektir ve Feyr'ler kurbanlarını öldürmek yada açıkça tehdit etmek yerine dolandırmayı tercih ederler. Fakat Feyr'lerin ünü dünyanın dört bir yanında duyulmuşken yalanlarına inandıracak kurbanlar bulmakta zorlanmaya başlamışlardır.

Rukk:


Fiziksel detaylarını anlatmaya en az ihtiyaç duyduğum ırk Rukk'lar sanırım. Geçenlerde arama yaparken Rukk tanımına birebir uyan bir çizim buldum, onu da yanda görüyorsunuz muhtemelen. Ne yazık ki çizerin adını bulamadım o yüzden referans gösteremiyorm.

Hayvani görünüşlerine rağmen, oldukça medeni tavırlar sergileyen Rukk'lar, Syren ırkının kas gücünü oluşturan köleleriyken isyan edip özgürlüklerini kazanmışlardır. Hala pek çok Rukk, Syren egemenliği altında yaşıyor olsa da, bağımsız bir ırk olarak kabul edilebilecek miktarda özgür üyesi mevcuttur.

Basit bir kabile yaşantısı süren Rukk'lar, fiziksel yapıları, sert disiplin ve şeref anlayışlarıyla oldukça acımasız ve muhtemelen "vahşi" bir portre çiziyor olsalar da, ne diğer ırkların düşündüğü gibi kana susamış ne de "medeni" ırkları anlayamayacak kadar aptaldırlar. Rukk'ların Marian teknolojisine uzak olduğu bir gerçek olsa da, bu uzaklık daha çok tercih sebebiyledir.

Büyü yeteneğinden tamamen mahrum olsalar da, ruhani yaşama ve kabile şamanlarının sözlerine çok önem veren Rukk'lar, önce kabilelerinin idealleri için sonra kendileri için yaşarlar. Kabile yaşlılarının emirlerine karşı gelmek, yetersiz görülmek veya herhangi bir sebeple şerefini kaybetmek bir Rukk için sürgün anlamına gelir.

Sürgüne yollanan bu Rukklar (ki yollanmaktan öte sürgüne kendi rızalarıyla çıkarlar), genellikle dönüp dolaşıp insanların arasına karışırlar bir şekilde. Paralı askerlik yada fedailik yaparak karnını doyuran Rukk'lar sık rastlanan vakalardır. Hırsızlık ve dolandırıcılık gibi alçaltıcı hareketlerden kati şekilde kaçınmalarına rağmen, kendileriyle alakasız iki kişi arasındaki bu tür bir anlaşmazlığa da karışmamayı yeğlerler. Rukk'lara göre kendileri ve diğer Rukk'lardan başka hiç kimsenin kavgası onlara ait değildir; eğer bu iş için para almıyorlarsa elbette.

İnsanlardan çok daha hızlı olgunlaşıp, onlardan daha kısa bir ömür sürmelerine rağmen, bu kısa zamanı olabildiğince dolu geçirmeye bakarlar. Savaşçı bir doğaya sahip olmalarına rağmen, sırf dövüşün verdiği zevk için hayatlarını boş yere kaybetmektense kabileleri için yararlı bir iş başararak ölmeyi yeğlerler. Bu nedenle hayvansı içgüdülerine karşı gelerek tahriklere karşı koymaya ve anlamsız kavgalara girmemeye için özen gösterirler.

Tüm bu pasifist mantalitelerine rağmen, bir savaş alanındaki Rukk çoğu rakip için ölüm anlamına gelir. Teknolojik üstünlük göz ardı edilirse, bir Rukk'la yakın dövüşe girmek intihar etmekle aynı şeydir.

Sürgün yada "şerefli" olsun, bütün Rukk'lar eski "efendileri" Syrenlere karşı bitmek tükenmez bir nefret beslerler. İlk görüşte üzerilerine atlamasalar da, yer ve zaman uygun ise bir Rukk'un bir Syren'i boğazlamasını engelleyebilecek çok az sebep vardır.

İnsanlara karşı mesafeli ve yeri geldiğinde korku yada saygılı bir yaklaşıma sahiptirler. Kendisini güvenilir biri olarak Rukk'a kabul ettirebilmiş olan her insan onlarla düzeyli bir ilişki kurabilir. Feyr'ler ise güven konusunda pek başarılı olmadığından iki ırk arasında genellikle sessiz bir gerginlik hüküm sürer.

Evet, bu iki önemli ırkı da aradan çıkarttığıma göre bir sonraki info konusu, araya başka bir şey girmezse, Flatworld'ün "yerli" ırkları olan Syren, Goblin ve Chien'ler hakkında olacak. Ama info'dan önce hikaye en az 1-2 bölüm daha ilerleyecektir. Uzun ve baygın cümlelerime dayandığınız için tekrar teşekkürler :)

2 yorum:

DhargaN dedi ki...

"Tüm bu pasifist mantalitelerine rağmen, bir savaş alanındaki Rukk çoğu rakip için ölüm anlamına gelir"

sen koca bir yalancısın onisis. seni sevmiyorum.

Silvalinionisis dedi ki...

Oyun içinde yaşanan olaylarla bütün bir ırkı yargılama bence. Ayrıca Yemi milletin ağzını burnunu dağıtan bir karakterdi dikkatini çekerim. Senin yaptığın taktik hatalar, biraz da kural sisteminin bugları yüzünden dağıldı kendisi.

Neyse yarın göreceğiz bakalım kim ak kim kara.