25 Temmuz 2008

İki yaşlı adam (p4)

Yanından geçen hizmetlilerin kendisine garip garip bakmalarına rağmen Viktor sabahtan beri kalenin avlusunda bir ileri bir geri volta atıyordu. Elindeki dosyaya bakarak yürümesine rağmen son 4 saattir aynı sayfayı okuyor gibiydi.

Aslına bakılırsa Viktor'ın canı sıkkındı. Kim bilir kaç yıldır efendisi Armand'ı korumakla görevliydi... Gerçekten, kaç yıl olmuştu? Watcher olarak görev yaptığı yılları pek hatırlayamıyordu artık. Küçük Dominic'e verdiği kılıç derslerini hatırlıyordu, efendi Armand'ın gemisine saldıran korsanları neredeyse tek başına savuşturduğu günü hatırlıyordu.

"İyice bunamaya başladın" diye söylendi kendi kendine. Elindeki kağıtlara dikkatini verdi bu sefer. Nasıl altından kalkacaktı bu işin? Hele tüm bu diğer olaylar olurken ve genç efendilerin haberi yokken nasıl ayrılacaktı bu kaleden.

Dikkatini tekrar kağıtlara çevirdi. Nasıl olacaksa olacaktı, bugüne kadar kendisine verilen görevlerin altından öyle yada böyle kalkmıştı. Yaşlılık bu iş kolunda bir bahane olmamalıydı. "Kanımızın son damlasına kadar; elimiz silah tutamayana kadar" Böyle yemin etmişti zamanında, bunu hatırlıyordu işte.

Kaşlarını çattı. Bu belgeleri gerçekten okuması lazımdı. Ne zaman batmıştı bu lanet güneş, yazanları göremiyordu ki.

Avludaki çeşmenin yanına bıraktığı diğer dosyaları da alarak kaleye girdi. Bu belgelerin hepsini okuyup sabaha kadar karar vermeliydi. Kendisine sessiz ve aydınlık bir nokta aramaya başladı. Yemek salonu bu saatte boştur herhalde diyerek o tarafa yöneldi.

Elinde dosyalarla yemek salonuna girerken hizmetliler ellerinde boş tabaklarla dışarı çıkıyorlardı, ama Viktor o kadar dalmıştı ki onları fark etmedi bile. Dosyaları yemek masasına bırakarak derin bir nefes verdi.

"Viktor?"

Efendi Armand'ın sesiyle irkildi. Armand yemeğini yeni bitirmiş kalkmak üzereydi ki dalgın dalgın salona dalan Viktor'ı görünce durup onun lafa girmesini beklemişti.

"Ah... Efendim, iyi akşamlar..."

Armand ayağa kalkmış ve kollarını kavuşturmuş sessizce bekliyordu. Karşılıklı bir sessizlikten sonra "Uygun adayları buldun sanırım Viktor. Ver bakalım dosyalarını, bir de ben göreyim"

Viktor bir an ne diyeceğini bilemedi. Yıllarca yanında görev yapıp, tabiri caizse birlikte yaşlandığı bu adamdan hala çekiniyordu.

"Eee.. Aslına bakarsanız efendim, hala uygun adayları seçemedim" sonra bir an duraklayıp az sonra söyleyeceklerinin uygun olup olmayacağını düşündü. "Aslına bakarsanız bu görev için uygun olduğumu sanmıyorum efendim. Naçizane fikrim bu aralar sizin yanınızda olmamın daha doğru olacağı yönünde."

Armand, her zaman olduğu gibi, sert sesiyle "Hayır" dedi "Oğullarımın emniyeti için başkasına güvenebilecek durumda değilim. Özellikle şu anda, ki durumun sen de farkındasın. Bu yolculuklarında onların başında olmanı istiyorum ve bu konuda başka itiraz duymak istemiyorum. Anlaşıldı mı?"

Hızla salondan çıkan Armand'ın arkasından fısıldarcasına "Emredersiniz efendim" diyebildi Viktor titrek sesiyle.

Hiç yorum yok: