22 Haziran 2006

Fotograf albümünden gaza gelmek..

Aslında başka bir şey yazıcaktım bugün (hatta dün yazıcaktım da.. neyse başıma gelmeyen kalmadı zaten) ama şu bloga bi foto koyayım artık diye isyan ettim az önce. Fotoları nere koydum diye bakarken lise fotografları arşivimi buldum. bilim o kadar şeye çare buldu, bi zaman makinesi yapamadı be!

Dünya üzerinde tekrar lise okumak isteyen insanlar azdır herhalde, bende onlardan biriyim. Şu anda eğlenmediğim kadar eğleniyordum o zamanlar o kesin. Hele lise sonda gereğinden fazla eğlendim sanırım ki şimdi durumu eşitliyorum. Bu milletle görüşememe olayınında içine edeyim zaten (şu noktada şahsıma küfürler edilse boşa gitmezler)

Lisedeyken tek dert ÖSS falandı (ki ne dert ederdim ya ÖSS'yi o zaman da..), şimdi kafa balon gibi. Yada bilmiyorum, ben kafamı boş yere doldurmaya başladım bu geçen zaman içinde. İnsanlarla ilişkileri mi saçma sapan yönlerde kurduğumdan son yıllarda, can sıkıntısı buna paralel gelişti. Ha arkadaşlarımın hiç birinden zerre kadar şikayetçi değilim (her ne kadar boğazlanası bir kaç tane olsa da), hatta çoğu insanın aksine büyük yüzde de şanslıyım da bu konuda. Arkadaş olacak insan bulmakta hiç zorlanmadım, erkek olsun kız olsun fark etmedi yani. Benim sıkıntılı olduğum kısım başka aslında..

Nedir o konu peki? Fazla benmerkezcil olmam (hayır bencillik anlamında söylemiyorum. Şu anda laf sokmaya hazırlanan organizmalar, zorlamayın). Kendi rahatımı kendim istediğimce bozmamak şeklinde bir karar almıştım zamanında, şimdi de hiç keyfimi bozmuyorum. Ya da yapıştı o keyif bozmama durumu. O sebeple ara ara kendimi gazlıyorum, bir yerde patlayacak o kopup götürücek. Kafamın içinde klasik iyi - kötü çekişmesi gibi hareket etme - etmeme çekişmesi var. Kendi kafamda çeşitli taktiklerle kendi kendimi yenmem gerekiyor çoğunlukla. Bu da gayet sinir bozucu bir durum.

Bu konuyu başka zaman yazıcaktım aslında ama yazmış bulundum. İlerde ayrıntıya girerim belki (ne ayrıntısı var ki?). Ne yazacağımı unuttum ben asıl..

Ha evet hatırladım (5 dakika kadar sonra :|).. Şu son 4 sene içinde kaç tane arkadaş grubu ortamına girip çıktım bilmiyorum ama (aslında biliyorum) sonuçta çoğundan koptum. Yada ne bileyim ayrılıklar falan oldu. O kopukluklar da kontrol dışı oldu hep.. Aslında bilmiyorum benim şahsi hayvanlığımdan da olabilir bazısı. Ama etrafımdakiler ne derse desin kimseyle de öyle sinirlenmedim bu süreç boyunca ki öyle sinirlenen bir bünyeye de sahip değilim bilen bilir.

"Hiç bir şeyi ciddiye almıyorsun/sallamıyorsun" diye yargılayan kişiler var orada burada ama, herşeyi sallayıp da kendi hayatının içine etmek bana göre değil şahsen. Her şeye sinirlenip her şeye kafamı taksaydım ne halde olurum kim bilir. Hmm.. aslında bu kafaya takmama olayını işlemek lazım bi ara, o da komplike. neyse.

Hayat öyle ufak tefek şeyleri dert edip, sinir stres yapacak kadar uzun ve pespembe değil zaten. Uğraşıcak başka konular varken gidipte milletin ufak tefek yanlışlarını takmıyorum. Uğraşıcak konular demişken bu konular da apayrı bir mesele ve yazı konusu (ben bu blogu neden böyle kullanıyorum onu hiç çözemedim ya..).

Bakın önceden söylemiştim ya, sırf şu yazıda bile tek bir konu üzerine yoğunlaşamadım. Oradan oraya atlıyorum aptal gibi. Meditasyon yapmaya falan mı başlasam acaba..

4 yorum:

DhargaN dedi ki...

Senin beynin bulanmış arkadaşım, bi yay bi dinlen... Hatta mümkünse bi seviş iyi gelir...O değilde blog sux değil fakat blogger sux ben onu anladım, çok yakında yeni projelerle karşınıza çıkabilirim...

Calenmir dedi ki...

Bulanmamış beynin felan. Ama bu duyarganın tıbbi yardıma ihtiyacı var.

Başka bişey yazasım gelmedi :S

Aslı "TILSIM" Palabıyık dedi ki...

Vay, Silva'nın da blogu varmış da haberimiz yeni olmuş. Artık ülkesel ithalat ihracatlara gireriz di mi? (Hayır Dünya'yı ele geçircez nihahah)

Bir Garip Vampir dedi ki...

Ne demek istediği anladık sayılır. Bu anlamda yazıyı amacına kavuşmuş addedebiliriz sanırım.